1 Nisan 2025 17:27

Esenyurt Belediyesi işçilerinin kayyım korkusu: ‘Haftaya işsiz mi başlarım yoksa sürgün mü yerim?’

Kayyım geldi, Esenyurt Belediyesi işçilerine ne oldu? Maaşlar yoksulluk sınırının altında, keyfi işten çıkarmalar, sendika baskısı, mobbing ve psikolojik şiddet...

Esenyurt Belediyesi işçilerinin kayyım korkusu: ‘Haftaya işsiz mi başlarım yoksa sürgün mü yerim?’

Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel

Esenyurt Belediyesinden bir grup işçi

Esenyurt Belediyesi işçileri olarak kayyım sürecinden bu yana ilçemizin ve çalıştığımız kurumun başına gelenler bizi sudan çıkmış balığa döndürdü. Kayyım atandığında yaşadığımız şok ile iş ve işleyişe devam etmemizin bir sebebi aslında bu zamana kadar bize yüklenen mobbingin bir devamı olarak yansımasıydı. Zaten hükümetin uyguladığı ekonomik politikalar altında ezilirken şu an bu geldiğimiz noktada tüm ağır faturayı bizim cebimize, psikolojimize ve emeğimize yansıtıyorlar. Kayyımın geldiği günden beri uyguladığı tüm yaptırımlar işçileri sağa sola sürmek, asılsız beyanlarla işten çıkarmak oldu.

Biz belediye emekçilerinin talepleri zaten aradaki müdür-işçi hiyerarşisinden dolayı yukarı bile gitmeden sindirilerek bastırılıyor. Birimlere getirdikleri yöneticiler/müdürler bizlere karşı zaten öyle bir ön yargı içerisindeler ki tüm faturayı bizlere kesiyorlar. Esenyurt Belediyesi işçileri olarak vatandaşa hizmet safhasında kendimize düşen hiçbir sorumluluğu aksatmazken uygulanan baskı ve mobbing koşulları daha da ağır hale geliyor. Günün sonunda hepimiz yoksulluk sınırının çok altındaki maaşımızla evini geçindirme, ay sonunu getirme mücadelesi veren emekçileriz. Kayyımın, müdürlerin ve yöneticilerin üzerimize basmaya hakkı yok.

Her yeni haftaya ya işsiz ya da yeni bir yer değişikliği ve sürgün ile başlıyoruz. Haftanın ilk iş gününe mobbing ile başlayıp son günü ise işten atılmayı bekliyoruz. Kayyımın geldiği günden bu yana 200’ün üzerinde işçi işten çıkartıldı. Yeni gelen kayyım yönetiminin atadığı müdürlerin, görevlendirdiği kişilerin kaba yaklaşımları ve sert üslupları işçileri psikolojik olarak etkiliyor. En kibar yaklaşımları “lan” diye başlıyor. Bu yaklaşım zaten zor olan çalışma koşullarını iyice çekilmez bir hale sokuyor.

Kayyım atanmadan önceki süreçte Hizmet-İş Sendikasından istifa edip Genel-İş sendikasında örgütleniyorduk. Hatta çoğunluk bile sağlanmıştı. Ancak kayyımın gelmesiyle birlikte Genel-İş Sendikası da baskılar karşısında bizleri tamamen yalnız bıraktı ve çekildi. Tekrar Hizmet-İş Sendikasına üye olmak zorunda bırakıldık. Sendika değişikliği sürecinde de işçiler kendi birliğine ve örgütlülüğüne güvenmeli, bunu güçlendirmeli ve kendi kaderimizi elimize almalıyız tartışmasının bugün ne kadar önemli olduğunu yaşadıklarımızdan görüyoruz. Şimdi biz Esenyurt Belediyesi işçilerine düşen ne yer değişikliğine, sürgünlere sessiz kalalım ne de işten atılan arkadaşlarımızın arkasından bakalım. Bu uygulamalara maruz kalmayı hak etmiyoruz. Tüm haksızlıklara karşı birimlerden başlayarak birbirimize güvenip ve yan yana gelip bugünümüz ve geleceğimiz için birlikte mücadele etmeliyiz.

Evrensel'i Takip Et